ANADOLU YOLCULUĞU Kapadokya – Konya Kültür Turu
26 Ocak 2026 Pazartesi | İzmir Çıkış – Gece Yolculuğu
Turumuz, 26 Ocak Pazartesi akşamı saat 18.30’da İzmir’den hareket ile başlayacaktır. Rahat bir gece yolculuğu için gerekli molalar verildikten sonra sabah saatlerinde Kapadokya bölgesine ulaşılacaktır.
1. Gün – 27 Ocak 2026 Salı | Göreme, Avanos ve Ürgüp Çevresi
Sabah erken saatte alınacak kahvaltının ardından Kapadokya bölgesinin en özgün kültürel miraslarından biri olan Göreme Açık Hava Müzesine hareket edilecektir. Bölge, 4. yüzyıldan itibaren Hristiyanlık düşüncesinin kurumsallaştığı önemli merkezlerden biri olup kaya oyma manastır yapıları, erken dönem freskleri ve eğitim hücreleriyle dikkat çeker. Alanın UNESCO Dünya Mirası statüsü, Kapadokya’nın hem doğal hem kültürel değerlerinin bütüncül korunmasına imkân tanımaktadır.
Göreme gezisinin ardından Güvercinlik Vadisi ziyaret edilecek; Kapadokya’nın volkanik jeolojisinin vadiler üzerindeki etkisi, güvercinlik geleneğinin tarımsal üretimdeki rolü ve yöre halkının ekolojik yaşam pratikleri üzerine kısa bir değerlendirme yapılacaktır. Vadiden sonra bölgenin en geniş panoramalarından birini sunan Uçhisar Kalesi çevresinde inceleme yapılacaktır. Stratejik konumu nedeniyle Orta Çağ’da önemli bir gözetleme noktası olan kale, tüf dokusuna oyulmuş çok katmanlı barınma sistemleriyle Kapadokya mimarisinin karakteristik örneklerindendir.
Öğle yemeği için Avanosa geçilerek bölgenin Kızılırmak havzasına dayanan gastronomik çeşitliliği tanıtılacaktır. Ardından Avanos’un binlerce yıllık çömlekçilik geleneğinin sürdürüldüğü bir Çömlek Atölyesi ziyaret edilecek; Hitit dönemine tarihlenen çark kültürünün güncel uygulamaları gözlemlenecektir.
Günün devamında Kapadokya’nın ikonlaşmış şekil oluşumlarının en belirgin örneklerinden Paşa bağları gezilecek; peribacalarının oluşum süreçleri jeolojik ve coğrafi bağlamda
açıklanacaktır. Buradan hareketle Ürgüp’ün simgesi hâline gelmiş Üç Güzeller ziyaret edilecek ve fotoğraf molası verilecektir.
Ürgüp merkezde, Anadolu Türk mimarisinin erken dönem örneklerinden biri olan Karamanoğlu Ulu Camii incelenecektir. Cami, 13.–14. yüzyıl Anadolu beylikleri dönemi mimari anlayışını sade fakat işlevsel bir plan şemasıyla yansıtır. Günün sonunda otele yerleşilecektir.
2. Gün – 28 Ocak 2026 Çarşamba | Sinasos, Yeraltı Şehri ve Bölgesel Etkinlikler
Kahvaltı sonrası günün ilk ziyaret noktası, günümüzde Mustafapaşa olarak bilinen eski adıyla Sinasos’tur. Rum ve Türk nüfusun birlikte yaşadığı dönemin mimari çeşitliliği, konut dokusu, taş işçiliği ve sosyal yaşam pratikleri üzerinde durulacaktır.
Ardından Kapadokya’nın savunma ve barınma amaçlı tünel sistemlerinin inceleneceği Özkonak Yeraltı Şehrine geçilecektir. Yeraltı yaşam alanlarının havalandırma, su erişimi, güvenlik kapakları ve katlar arası bağlantıları tarihî bağlamı içinde açıklanacaktır.
Öğleden önce bölgenin önemli kaya yerleşimlerinden biri olan Zelve ziyaret edilecek; çok katmanlı yerleşim düzeni, kaya oyma ibadet mekânları ve 20. yüzyıla kadar süren iskân yapısı gözlemlenecektir.
Öğle yemeğinin ardından bölgenin doğa ile uyumlu turizm etkinliklerinden biri olan ATV Turuna katılım sağlanacaktır. Bu etkinlik, Kapadokya’nın vadilerini farklı bir perspektiften deneyimleme imkânı sunmaktadır. Gün, otele dönüşle tamamlanacaktır.
3. Gün – 29 Ocak 2026 Perşembe | Ihlara Vadisi, Sultan Han ve Konya
Sabah hareketiyle Ihlara Vadisine gidilecektir. Melendiz Çayı’nın oluşturduğu kanyonun ekolojik yapısı, kaya oyma kilise geleneğinin vadideki yoğunluğu ve Orta Çağ Anadolu’sunda dini tecrit mekânlarının işlevi ele alınacaktır.
Ihlara gezisinin ardından Anadolu Selçuklu kervansaray mimarisinin en anıtsal örneklerinden biri olan Aksaray Sultan Han ziyaret edilecektir. Hanın avlu düzeni, taçkapı süslemeleri ve ticaret yolları üzerindeki konumu açıklanacaktır.
Daha sonra Konya’ya geçilecek ve Mevlevi kültürünün merkezi olan Mevlâna Dergâhı ve Müzesi gezilecektir. Mevlevilik düşüncesinin oluşumu, dergâh yaşamı ve Selçuklu dönemi Konya’sının kültürel yapısı üzerinde değerlendirmeler yapılacaktır. Akşam otele yerleşilecektir.
4. Gün – 30 Ocak 2026 Cuma | Konya Selçuklu Mimarisi ve Beyşehir – İzmir Dönüş
Günün ilk durağı, Konya şehir merkezinin tarihsel çekirdeğini oluşturan Alaaddin Tepesi olacaktır. Selçuklu saray kalıntıları, topoğrafyanın şehir yerleşimine etkisi ve tepenin sembolik kamusal niteliği aktarılacaktır. Ardından Selçuklu çini sanatının önde gelen örneklerini barındıran Karatay Çini Eserleri Müzesi gezilecektir. Burada renk, sır tekniği ve bezeme anlayışı üzerine kısa bir sanat tarihi incelemesi yapılacaktır.
Sonrasında Selçuklu başkent kültürünü çağdaş bir sergileme diliyle aktaran Darülmülk Sergi Sarayı ziyaret edilecektir. Konya’nın “darülmülk” yani başkent kimliği, yönetim yapısı ve sanat üretimi bu merkezde modern bir küratoryal yaklaşımla sunulmaktadır. Program İnce Minareli Medrese ziyaretiyle devam edecek; taş süsleme programı, portal mimarisi ve medresenin Selçuklu eğitim sistemi içindeki konumu değerlendirilecektir. Günün son durağı Beyşehir olacaktır. Burada Anadolu ahşap mimarisinin başyapıtlarından biri kabul edilen Eşrefoğlu Camii ziyaret edilecektir. Cami, ahşap direkli cami geleneğinin en iyi korunmuş örneklerinden olup kışlık kar kuyusu, özgün ahşap işçiliği ve Anadolu beylikleri mimarisine katkılarıyla öne çıkar. Beyşehir’deki ziyaretimizin ardından dönüş yoluna çıkılacak olup, akşam saat 23.00 civarında İzmir’e giriş yapılması planlanmaktadır.
Turumuz, 26 Ocak Pazartesi akşamı saat 18.30’da İzmir’den hareket ile başlayacaktır. Rahat bir gece yolculuğu için gerekli molalar verildikten sonra sabah saatlerinde Kapadokya bölgesine ulaşılacaktır.
1. Gün – 27 Ocak 2026 Salı | Göreme, Avanos ve Ürgüp Çevresi
Sabah erken saatte alınacak kahvaltının ardından Kapadokya bölgesinin en özgün kültürel miraslarından biri olan Göreme Açık Hava Müzesine hareket edilecektir. Bölge, 4. yüzyıldan itibaren Hristiyanlık düşüncesinin kurumsallaştığı önemli merkezlerden biri olup kaya oyma manastır yapıları, erken dönem freskleri ve eğitim hücreleriyle dikkat çeker. Alanın UNESCO Dünya Mirası statüsü, Kapadokya’nın hem doğal hem kültürel değerlerinin bütüncül korunmasına imkân tanımaktadır.
Göreme gezisinin ardından Güvercinlik Vadisi ziyaret edilecek; Kapadokya’nın volkanik jeolojisinin vadiler üzerindeki etkisi, güvercinlik geleneğinin tarımsal üretimdeki rolü ve yöre halkının ekolojik yaşam pratikleri üzerine kısa bir değerlendirme yapılacaktır. Vadiden sonra bölgenin en geniş panoramalarından birini sunan Uçhisar Kalesi çevresinde inceleme yapılacaktır. Stratejik konumu nedeniyle Orta Çağ’da önemli bir gözetleme noktası olan kale, tüf dokusuna oyulmuş çok katmanlı barınma sistemleriyle Kapadokya mimarisinin karakteristik örneklerindendir.
Öğle yemeği için Avanosa geçilerek bölgenin Kızılırmak havzasına dayanan gastronomik çeşitliliği tanıtılacaktır. Ardından Avanos’un binlerce yıllık çömlekçilik geleneğinin sürdürüldüğü bir Çömlek Atölyesi ziyaret edilecek; Hitit dönemine tarihlenen çark kültürünün güncel uygulamaları gözlemlenecektir.
Günün devamında Kapadokya’nın ikonlaşmış şekil oluşumlarının en belirgin örneklerinden Paşa bağları gezilecek; peribacalarının oluşum süreçleri jeolojik ve coğrafi bağlamda
açıklanacaktır. Buradan hareketle Ürgüp’ün simgesi hâline gelmiş Üç Güzeller ziyaret edilecek ve fotoğraf molası verilecektir.
Ürgüp merkezde, Anadolu Türk mimarisinin erken dönem örneklerinden biri olan Karamanoğlu Ulu Camii incelenecektir. Cami, 13.–14. yüzyıl Anadolu beylikleri dönemi mimari anlayışını sade fakat işlevsel bir plan şemasıyla yansıtır. Günün sonunda otele yerleşilecektir.
2. Gün – 28 Ocak 2026 Çarşamba | Sinasos, Yeraltı Şehri ve Bölgesel Etkinlikler
Kahvaltı sonrası günün ilk ziyaret noktası, günümüzde Mustafapaşa olarak bilinen eski adıyla Sinasos’tur. Rum ve Türk nüfusun birlikte yaşadığı dönemin mimari çeşitliliği, konut dokusu, taş işçiliği ve sosyal yaşam pratikleri üzerinde durulacaktır.
Ardından Kapadokya’nın savunma ve barınma amaçlı tünel sistemlerinin inceleneceği Özkonak Yeraltı Şehrine geçilecektir. Yeraltı yaşam alanlarının havalandırma, su erişimi, güvenlik kapakları ve katlar arası bağlantıları tarihî bağlamı içinde açıklanacaktır.
Öğleden önce bölgenin önemli kaya yerleşimlerinden biri olan Zelve ziyaret edilecek; çok katmanlı yerleşim düzeni, kaya oyma ibadet mekânları ve 20. yüzyıla kadar süren iskân yapısı gözlemlenecektir.
Öğle yemeğinin ardından bölgenin doğa ile uyumlu turizm etkinliklerinden biri olan ATV Turuna katılım sağlanacaktır. Bu etkinlik, Kapadokya’nın vadilerini farklı bir perspektiften deneyimleme imkânı sunmaktadır. Gün, otele dönüşle tamamlanacaktır.
3. Gün – 29 Ocak 2026 Perşembe | Ihlara Vadisi, Sultan Han ve Konya
Sabah hareketiyle Ihlara Vadisine gidilecektir. Melendiz Çayı’nın oluşturduğu kanyonun ekolojik yapısı, kaya oyma kilise geleneğinin vadideki yoğunluğu ve Orta Çağ Anadolu’sunda dini tecrit mekânlarının işlevi ele alınacaktır.
Ihlara gezisinin ardından Anadolu Selçuklu kervansaray mimarisinin en anıtsal örneklerinden biri olan Aksaray Sultan Han ziyaret edilecektir. Hanın avlu düzeni, taçkapı süslemeleri ve ticaret yolları üzerindeki konumu açıklanacaktır.
Daha sonra Konya’ya geçilecek ve Mevlevi kültürünün merkezi olan Mevlâna Dergâhı ve Müzesi gezilecektir. Mevlevilik düşüncesinin oluşumu, dergâh yaşamı ve Selçuklu dönemi Konya’sının kültürel yapısı üzerinde değerlendirmeler yapılacaktır. Akşam otele yerleşilecektir.
4. Gün – 30 Ocak 2026 Cuma | Konya Selçuklu Mimarisi ve Beyşehir – İzmir Dönüş
Günün ilk durağı, Konya şehir merkezinin tarihsel çekirdeğini oluşturan Alaaddin Tepesi olacaktır. Selçuklu saray kalıntıları, topoğrafyanın şehir yerleşimine etkisi ve tepenin sembolik kamusal niteliği aktarılacaktır. Ardından Selçuklu çini sanatının önde gelen örneklerini barındıran Karatay Çini Eserleri Müzesi gezilecektir. Burada renk, sır tekniği ve bezeme anlayışı üzerine kısa bir sanat tarihi incelemesi yapılacaktır.
Sonrasında Selçuklu başkent kültürünü çağdaş bir sergileme diliyle aktaran Darülmülk Sergi Sarayı ziyaret edilecektir. Konya’nın “darülmülk” yani başkent kimliği, yönetim yapısı ve sanat üretimi bu merkezde modern bir küratoryal yaklaşımla sunulmaktadır. Program İnce Minareli Medrese ziyaretiyle devam edecek; taş süsleme programı, portal mimarisi ve medresenin Selçuklu eğitim sistemi içindeki konumu değerlendirilecektir. Günün son durağı Beyşehir olacaktır. Burada Anadolu ahşap mimarisinin başyapıtlarından biri kabul edilen Eşrefoğlu Camii ziyaret edilecektir. Cami, ahşap direkli cami geleneğinin en iyi korunmuş örneklerinden olup kışlık kar kuyusu, özgün ahşap işçiliği ve Anadolu beylikleri mimarisine katkılarıyla öne çıkar. Beyşehir’deki ziyaretimizin ardından dönüş yoluna çıkılacak olup, akşam saat 23.00 civarında İzmir’e giriş yapılması planlanmaktadır.

