Tur Programı
1. GÜN: İZNİK – TARİHİN VE İNANCIN KENTİ
Sabah İzmir'den belirlenen noktalardan hareket
• Kalkış ve Ulaşım: Sabah saatlerinde buluşma ve İznik’e hareket. Yol boyunca rehber anlatımı.
İznik turumuza, dinler tarihi açısından oldukça önemli bir mekân olan ve içerisinde Romalılar Selçuklular Osmanlılar döneminden günümüze ulaşan pek çok iz barındıran Ayasofya Camii’ni ziyaret ederek başlıyoruz. Bu kadim yapının Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında tanıklık ettiği olayları irdelikten sonra Batı Anadolu’da Erken Osmanlı döneminde gerçekleştirilmiş merkezi kubbeli yapı tipinin ilk örneği olarak kabul edilen Hacı Özbek Cami’ne uğruyoruz. Burada söz konusu caminin hem banisi hakkında hem de caminin mimari özellikleri açısından Türk-İslâm sanat tarihindeki önemine değiniyoruz. Ardından Türk kültürüne büyük hizmetleri dokunan, Türkçeyi bulunduğu zamana göre en saf bir şekilde ifade eden ve Türk tasavvuf edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Eşrefi Rumi’nin Camii ve Türbesine geçiş yapıyoruz. Burada Eşrefi Rumi’nin hayatından ve eserlerinden önemli kestiler sunduktan sonra 1439-1453 yılları arasında 14 sene boyunca Fatih Sultan Mehmet’in de dahil olduğu pek çok Osmanlı padişahına sadrazamlık yapan Çandarlı Halil Paşa’nın Türbesi’ne yol alıyoruz. Burada hem erken dönem Osmanlı mezar taşlarını yakından inceleyeceğiz hem de Osmanlı tarihinde çokça tartışılagelen Çandarlı Halil Paşa hakkında etraflıca bilgi alacağız. Ardından Osmanlı sultanı I. Murat’ın annesi Nilüfer Hatun adına yaptırttığı Nilüfer Hatun İmareti ’ne geçiyoruz. Burası aynı zamanda oldukça kapsamlı yeni nesil bir Arkeoloji Müzesi ve içerisinde İznik’in kadim sosyal yaşamını yansıtan pek çok canlandırma mevcut.. Söz konusu müze içerisinde bizim başlıca odak noktamız İznik çinileri olacak.. Müze de 15. yüzyıldan itibaren Milet İşi olarak tanınan beyaz astarlı, mavi-beyaz dekorlu seramiklerin en seçkin örneklerine, Haliç İşi adı verilen mavi-beyaz seramiklerin ince spiral kıvrımlar bezenmiş örneklerine, 16. yüzyılın ikinci çeyreğinde mavi- beyaz bezemeye mangan moru ve puslu bir yeşilin ilave edilmesiyle Şam İşi olarak tanınan seramik örneklerine, yine aynı yüzyılın ortasından itibaren mavi-beyaz bezemeye zümrüt yeşili ve mercan kırmızısı da eklenmiş örneklerini yakından mercek altına alacağız.
Arkeoloji müzesinden çıktıktan sonra yönümüzü 1391 yılında yapımı tamamlanan Yeşil Camii’ne çevireceğiz. Minaresindeki çini süslemelerinden dolayı Yeşil Cami ismi ile anılan camiye geometrik bir bakış atarak yapıda bulunan üçgen, beşgen, altıgen, sekizgenler, yıldız çokgenler, motif ve desenler, çinilerin renk ve dokusundaki uyumu, simetri ile oluşturulan ahenk, zikzak geçmeleri görerek taş ustalığının sanata dönüşümünü inceleyeceğiz.. Bununla beraber Çandarlı İbrahim Paşa Türbesini de görerek Yıldırım Bayezid’in Timur’la yaptığı Ankara Savaşı sonrasında Anadolu da yaşanan Fetret Devrini Çandarlı İbrahim Paşa üzerinden konuşacağız. Bu nokta da otobüsümüze binip yol üzerinde Antik Nikaie döneminde kentin güney giriş kapısı olan Yenişehir Kapı’ yı da inceleyerek Selçukluların İznik’i fethi sırasında Selçukluların yanında olan Kırgız Türkleri’nden şehit olanlar anısına Orhan Gazi tarafından yaptırıldığı iddia edilen Kırgızlar Türbesini görüp, İznik gölü kenarında Hristiyan dünyası içinde çok büyük önem taşıyan Senato Sarayı’nın kalıntılarını izlemeye geçeceğiz. Burada İznik gölü manzarası eşliğinde Senato Sarayının Hristiyanlık tarihine etkisinden söz edip, ardından Tarihi Göl Kapı’ dan içeri girerek Roma tiyatrosuna ulaşacağız. Roma tiyatrosu öğle yemeğinden önceki son noktamız oluyor..
Gezimiz sırasıyla Mahmut Çelebi Camii, I.Murat hamamı, Çini Fırınları, Süleyman Paşa Medresesi, II. Murat hamamı ve İstanbul Kapı ’ya varış şeklinde olacak. Burada grup hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra otobüsümüze binip Abdülvahab tepesine hareket edeceğiz. Yolda Namazgah, Bizans Su Yolu, Sarı Saltuk ve Çandarlı Hayrettin Paşa türbesini de görerek haklarında bilgiler alacağız. Abdülvahab tepesine vardığımızda İznik şehri ve gölü manzarasını fotoğraflayarak İznik kültür turumuzu sonlandıracağız. Bursa'ya hareket ediyoruz. Konaklama ve akşam yemeği Bursa'da Royal Termal otelde.
2. GÜN : BURSA
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltı sonrasında Doğuda Bilecik, Adapazarı, kuzeyde İzmit, Yalova, İstanbul ve Marmara Denizi, güneyde Eskişehir, Kütahya, batıda Balıkesir illeriyle komşu olan tarihi kent BURSA’YI gezmeye başlıyoruz.
Roma, Bizans, Selçuklu’dan Osmanlı’ya geçiş, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemlerinin mekânsal ve mimari özelliklerini günümüze taşıyan kültür ve tarih kenti Bursa; Bitinya, Roma ve Osmanlı Dönemi’nin eşsiz eserlerinin zenginliği ile göz kamaştırmaktadır. Bu bağlamda öncelikle Evliya Çelebi'nin "Üzerinde nur dolaşan ruhaniyetli bir şehirdir" diye bahsettiği Bursa'da yaşamış, kentin manevi direkleri arasında gösterilen İslam alimi Emir Sultan Hazretleri'nin cami ve türbesine gidiyoruz. Sonrasında gezimiz sırasıyla günümüze ulaşan en muhteşem çinili mihraba sahip olan ve Bursa’nın sembolü haline gelen Yeşil Türbe, Yeşil Camii’ni geziyoruz. Ardından Osmanlıların tek arasta köprüsü olan Irgandı Köprüsü’nü görüp arşınladıktan sonra öğle yemeği için restoranımıza geçiyoruz.
Öğle yemeğinde şehrin en bilinen lezzeti İskender’i denemeye ne dersiniz?
Yemek sonrasında; tarihsel süreçte koza ticareti için Bursa'ya gelen ipek tüccarlarına konaklama hizmeti veren Koza Han’ı ziyaret ediyoruz. Bununla beraber Yıldırım Bayezid tarafından Niğbolu Zaferi sonrasında yaptırılan, Osmanlı mimarisinde çok kubbeli cami formunun en büyük örneği olan Bursa’nın tarihi sembollerinden Ulu Camii’ne (1396-1400) yol alıyoruz. Ulu Camii hakkında etraflıca bilgi aldıktan sonra Tophaneye hareket ederek, Tophanede bulunan Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerini görüyoruz. Bu nokta da Osman Gazi ve Orhan Gazi döneminde Osmanlıları konuşurken bir yandan da Bursa Şehir Manzarasına bakış atacağız.
Bursa şehrini panoramik seyrettikten sonra otobüsümüze binip Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Muradiye sabrın acı meyvesi" diye nitelendirdiği Muradiye Külliyesi’ni görmek için kalkış yapıyoruz. Bu nokta da külliye içinde medfun bulunan Sultan II. Murat, Cem Sultan, Şehzade Mustafa, Mahidevran Sultan ve daha pek çok Osmanlı hanedanında derin izler bırakan sultanlar üzerine bilgi aldıktan sonra çay-kahve molamız için Bursa'nın UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Cumalıkızık köyüne hareket edeceğiz. 700 yıllık Osmanlı köylerinden biri olan Cumalıkızık’ın dar sokaklarında geleneksel taş ahşap evleri görerek ve asırlık çınarlar arasında dolaşarak gezimizi sonlandıracağız. İzmir'e dönüş yolculuğu.
Sabah İzmir'den belirlenen noktalardan hareket
• Kalkış ve Ulaşım: Sabah saatlerinde buluşma ve İznik’e hareket. Yol boyunca rehber anlatımı.
İznik turumuza, dinler tarihi açısından oldukça önemli bir mekân olan ve içerisinde Romalılar Selçuklular Osmanlılar döneminden günümüze ulaşan pek çok iz barındıran Ayasofya Camii’ni ziyaret ederek başlıyoruz. Bu kadim yapının Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında tanıklık ettiği olayları irdelikten sonra Batı Anadolu’da Erken Osmanlı döneminde gerçekleştirilmiş merkezi kubbeli yapı tipinin ilk örneği olarak kabul edilen Hacı Özbek Cami’ne uğruyoruz. Burada söz konusu caminin hem banisi hakkında hem de caminin mimari özellikleri açısından Türk-İslâm sanat tarihindeki önemine değiniyoruz. Ardından Türk kültürüne büyük hizmetleri dokunan, Türkçeyi bulunduğu zamana göre en saf bir şekilde ifade eden ve Türk tasavvuf edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Eşrefi Rumi’nin Camii ve Türbesine geçiş yapıyoruz. Burada Eşrefi Rumi’nin hayatından ve eserlerinden önemli kestiler sunduktan sonra 1439-1453 yılları arasında 14 sene boyunca Fatih Sultan Mehmet’in de dahil olduğu pek çok Osmanlı padişahına sadrazamlık yapan Çandarlı Halil Paşa’nın Türbesi’ne yol alıyoruz. Burada hem erken dönem Osmanlı mezar taşlarını yakından inceleyeceğiz hem de Osmanlı tarihinde çokça tartışılagelen Çandarlı Halil Paşa hakkında etraflıca bilgi alacağız. Ardından Osmanlı sultanı I. Murat’ın annesi Nilüfer Hatun adına yaptırttığı Nilüfer Hatun İmareti ’ne geçiyoruz. Burası aynı zamanda oldukça kapsamlı yeni nesil bir Arkeoloji Müzesi ve içerisinde İznik’in kadim sosyal yaşamını yansıtan pek çok canlandırma mevcut.. Söz konusu müze içerisinde bizim başlıca odak noktamız İznik çinileri olacak.. Müze de 15. yüzyıldan itibaren Milet İşi olarak tanınan beyaz astarlı, mavi-beyaz dekorlu seramiklerin en seçkin örneklerine, Haliç İşi adı verilen mavi-beyaz seramiklerin ince spiral kıvrımlar bezenmiş örneklerine, 16. yüzyılın ikinci çeyreğinde mavi- beyaz bezemeye mangan moru ve puslu bir yeşilin ilave edilmesiyle Şam İşi olarak tanınan seramik örneklerine, yine aynı yüzyılın ortasından itibaren mavi-beyaz bezemeye zümrüt yeşili ve mercan kırmızısı da eklenmiş örneklerini yakından mercek altına alacağız.
Arkeoloji müzesinden çıktıktan sonra yönümüzü 1391 yılında yapımı tamamlanan Yeşil Camii’ne çevireceğiz. Minaresindeki çini süslemelerinden dolayı Yeşil Cami ismi ile anılan camiye geometrik bir bakış atarak yapıda bulunan üçgen, beşgen, altıgen, sekizgenler, yıldız çokgenler, motif ve desenler, çinilerin renk ve dokusundaki uyumu, simetri ile oluşturulan ahenk, zikzak geçmeleri görerek taş ustalığının sanata dönüşümünü inceleyeceğiz.. Bununla beraber Çandarlı İbrahim Paşa Türbesini de görerek Yıldırım Bayezid’in Timur’la yaptığı Ankara Savaşı sonrasında Anadolu da yaşanan Fetret Devrini Çandarlı İbrahim Paşa üzerinden konuşacağız. Bu nokta da otobüsümüze binip yol üzerinde Antik Nikaie döneminde kentin güney giriş kapısı olan Yenişehir Kapı’ yı da inceleyerek Selçukluların İznik’i fethi sırasında Selçukluların yanında olan Kırgız Türkleri’nden şehit olanlar anısına Orhan Gazi tarafından yaptırıldığı iddia edilen Kırgızlar Türbesini görüp, İznik gölü kenarında Hristiyan dünyası içinde çok büyük önem taşıyan Senato Sarayı’nın kalıntılarını izlemeye geçeceğiz. Burada İznik gölü manzarası eşliğinde Senato Sarayının Hristiyanlık tarihine etkisinden söz edip, ardından Tarihi Göl Kapı’ dan içeri girerek Roma tiyatrosuna ulaşacağız. Roma tiyatrosu öğle yemeğinden önceki son noktamız oluyor..
Gezimiz sırasıyla Mahmut Çelebi Camii, I.Murat hamamı, Çini Fırınları, Süleyman Paşa Medresesi, II. Murat hamamı ve İstanbul Kapı ’ya varış şeklinde olacak. Burada grup hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra otobüsümüze binip Abdülvahab tepesine hareket edeceğiz. Yolda Namazgah, Bizans Su Yolu, Sarı Saltuk ve Çandarlı Hayrettin Paşa türbesini de görerek haklarında bilgiler alacağız. Abdülvahab tepesine vardığımızda İznik şehri ve gölü manzarasını fotoğraflayarak İznik kültür turumuzu sonlandıracağız. Bursa'ya hareket ediyoruz. Konaklama ve akşam yemeği Bursa'da Royal Termal otelde.
2. GÜN : BURSA
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltı sonrasında Doğuda Bilecik, Adapazarı, kuzeyde İzmit, Yalova, İstanbul ve Marmara Denizi, güneyde Eskişehir, Kütahya, batıda Balıkesir illeriyle komşu olan tarihi kent BURSA’YI gezmeye başlıyoruz.
Roma, Bizans, Selçuklu’dan Osmanlı’ya geçiş, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemlerinin mekânsal ve mimari özelliklerini günümüze taşıyan kültür ve tarih kenti Bursa; Bitinya, Roma ve Osmanlı Dönemi’nin eşsiz eserlerinin zenginliği ile göz kamaştırmaktadır. Bu bağlamda öncelikle Evliya Çelebi'nin "Üzerinde nur dolaşan ruhaniyetli bir şehirdir" diye bahsettiği Bursa'da yaşamış, kentin manevi direkleri arasında gösterilen İslam alimi Emir Sultan Hazretleri'nin cami ve türbesine gidiyoruz. Sonrasında gezimiz sırasıyla günümüze ulaşan en muhteşem çinili mihraba sahip olan ve Bursa’nın sembolü haline gelen Yeşil Türbe, Yeşil Camii’ni geziyoruz. Ardından Osmanlıların tek arasta köprüsü olan Irgandı Köprüsü’nü görüp arşınladıktan sonra öğle yemeği için restoranımıza geçiyoruz.
Öğle yemeğinde şehrin en bilinen lezzeti İskender’i denemeye ne dersiniz?
Yemek sonrasında; tarihsel süreçte koza ticareti için Bursa'ya gelen ipek tüccarlarına konaklama hizmeti veren Koza Han’ı ziyaret ediyoruz. Bununla beraber Yıldırım Bayezid tarafından Niğbolu Zaferi sonrasında yaptırılan, Osmanlı mimarisinde çok kubbeli cami formunun en büyük örneği olan Bursa’nın tarihi sembollerinden Ulu Camii’ne (1396-1400) yol alıyoruz. Ulu Camii hakkında etraflıca bilgi aldıktan sonra Tophaneye hareket ederek, Tophanede bulunan Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerini görüyoruz. Bu nokta da Osman Gazi ve Orhan Gazi döneminde Osmanlıları konuşurken bir yandan da Bursa Şehir Manzarasına bakış atacağız.
Bursa şehrini panoramik seyrettikten sonra otobüsümüze binip Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Muradiye sabrın acı meyvesi" diye nitelendirdiği Muradiye Külliyesi’ni görmek için kalkış yapıyoruz. Bu nokta da külliye içinde medfun bulunan Sultan II. Murat, Cem Sultan, Şehzade Mustafa, Mahidevran Sultan ve daha pek çok Osmanlı hanedanında derin izler bırakan sultanlar üzerine bilgi aldıktan sonra çay-kahve molamız için Bursa'nın UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Cumalıkızık köyüne hareket edeceğiz. 700 yıllık Osmanlı köylerinden biri olan Cumalıkızık’ın dar sokaklarında geleneksel taş ahşap evleri görerek ve asırlık çınarlar arasında dolaşarak gezimizi sonlandıracağız. İzmir'e dönüş yolculuğu.

